Close Menu
  • Test & Analiz & Aplikasyon
    • Kimyasal
    • Fiziksel
    • Mikrobiyoloji
    • Enstrümantal
    • Aplikasyon Notu
    • Bilgi Seli
    • Diğer
  • Kromatografi
    • Numune Hazırlama
    • Sıvı Kromatografisi
    • Gaz Kromatografisi
    • Diğer
  • Kalite Yönetim Sistemi
  • Sektörler
    • İlaç
    • Kozmetik
    • Gıda
    • Medikal Tıbbi Cihazlar
    • Biyoteknoloji
    • Polimer
    • Tüketici Ürünleri
    • Otomotiv
    • Yapı İnşaat Malzemeleri
    • Yazılım
  • Laboratuvar Kurulumu
  • Kapsam Genişletmek
  • Test Gereksinimlerini Belirleyin!
  • Belgelendirme
X (Twitter) Pinterest YouTube LinkedIn WhatsApp
  • Test & Analiz & Aplikasyon
    • Kimyasal
    • Fiziksel
    • Mikrobiyoloji
    • Enstrümantal
    • Aplikasyon Notu
    • Bilgi Seli
    • Diğer
  • Kromatografi
    • Numune Hazırlama
    • Sıvı Kromatografisi
    • Gaz Kromatografisi
    • Diğer
  • Sektörler
    • İlaç
    • Kozmetik
    • Gıda
    • Medikal Tıbbi Cihazlar
    • Biyoteknoloji
    • Polimer
    • Tüketici Ürünleri
    • Otomotiv
    • Yapı İnşaat Malzemeleri
    • Yazılım
  • Kalite Yönetim Sistemi
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
LaboratuvardanLaboratuvardan
İletişim
HİZMETLERİMİZ
  • Laboratuvar Kurulumu
  • Kapsam Genişletmek
  • Belgelendirme
  • Kaynaklar
LaboratuvardanLaboratuvardan
Buradasınız:Anasayfa»Kromatografi»Sıvı Kromatografisi»HPLC’de Filtrasyonun Önemi: Laboratuvar Pratiklerinde Kritik Adımlar
Sıvı Kromatografisi

HPLC’de Filtrasyonun Önemi: Laboratuvar Pratiklerinde Kritik Adımlar

Nisan 18, 20250810 Dk Okuma

Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi (HPLC) analizlerinde, numune ve mobil faz filtrasyonu oldukça kritik bir adımdır.

İhmal edilen filtrasyon, kolon tıkanmasından pompa arızalarına, gürültülü taban çizgisinden beklenmedik cihaz duruşlarına kadar pek çok soruna yol açabilir​. Basit bir filtrasyon işlemi ile hem analiz güvenilirliği artar hem de sistem bileşenlerinin ömrü uzar​.

Bu makalede, filtrasyonun hem kullanıcı açısından (numune hazırlığı, enjeksiyon verimliliği, kolon koruması vb.) hem de cihaz sağlığı açısından (enjeksiyon sistemi, pompa, valfler, dedektör koruması) önemi ele alınmaktadır.

  • Enjektör ve Valf Tıkanmalarının Önlenmesi: Filtrasyon, enjektörün ince kanallarında ve valflerde partikül birikimini engelleyerek tıkanma riskini azaltır.
  • Kolon Koruması: Süzülen numuneler ve çözücüler sayesinde kolon girişindeki fritlerin tıkanması önlenir, kolon ömrü uzar ve ayırma etkinliği korunur.
  • Pompa ve Sistem Bileşenleri: Partiküllerden arındırılmış mobil faz, pompa çek valfleri ile piston-conta sisteminin aşınmasını en aza indirir; basınç dalgalanmaları ve akış sorunları azalır.
  • Dedektör Temizliği: Filtre edilmiş akış, dedektörün akış hücresinde tortu birikmesini önler ve gürültüsüz, kararlı bir taban çizgisi (baseline) sağlar.

İçindekiler

Toggle
  • 1. Kullanıcı Açısından Filtrasyonun Önemi
    • 1.1 Numune Hazırlığı ve Enjeksiyon Verimliliği
    • 1.2 Kolon Koruması ve Ayırma Kalitesi
  • 2. Cihaz Sağlığı Açısından Filtrasyonun Önemi
    • 2.1 Pompa
    • 2.2 Enjeksiyon Sistemi ve Valfler
    • 2.3 Dedektör
  • 3. Filtrasyon Yöntemleri ve Filtre Seçimi
  • 4. Sonuç

1. Kullanıcı Açısından Filtrasyonun Önemi

Analist bakış açısıyla, HPLC sürecinde filtrasyon uygulamak doğrudan doğruya daha güvenilir ve tutarlı sonuçlar elde etmeyi sağlar. Numunenin uygun şekilde hazırlanıp filtre edilmesi, enjeksiyon sırasında karşılaşılabilecek sorunları önler ve kolonun performansını korur. Aşağıda, numune hazırlığı ve kolon koruması yönüyle filtrasyonun başlıca faydaları incelenmektedir.

1.1 Numune Hazırlığı ve Enjeksiyon Verimliliği

HPLC enjeksiyonuna girecek numunenin partiküllerden arındırılması, analiz boyunca karşılaşılabilecek pek çok problemi baştan engeller. Öncelikle, numunenin mümkünse mobil faz ile aynı ya da benzer polaritede bir çözücüde tamamen çözünmesi sağlanmalıdır; bu, çözünmeyen tanecik oluşumunu azaltarak filtrasyon yükünü hafifletir​.

Çözelti haline getirilen numune, enjeksiyondan önce tek kullanımlık bir şırınga ucu filtreden süzülerek olası partiküllerden arındırılmalıdır​. Bu işlem, örnek içinde gözle görülmeyen mikropartiküllerin dahi enjeksiyon sistemine girmesini önler.

Filtre edilmemiş numuneler, enjektörün düşük hacimli geçitlerinde veya örnek döngüsü (loop) hattında tıkanmalara yol açabilir. Bu durumda enjekte edilen hacimde sapmalar, yüksek arka basınç ve enjeksiyon sırasında dolum zorlukları görülebilir.

Örneğin, enjektör loop veya atık hattının partiküllerle tıkanması hem sistem basıncını yükseltir hem de enjektöre örnek çekilmesini güçleştirir.

Ayrıca enjektör valfinin rotor yüzeyini çizip sızdırmazlığı bozabilir veya enjektör portlarında birikerek akış yolunu daraltabilir; bu durumlar enjeksiyon sırasında sızıntılara, iletilen hacimde hatalara ve sistem basıncında artışa yol açabilir.

Uygulanan filtrasyon sayesinde enjektör bileşenleri temiz kalarak, cihaz üreticilerinin öngördüğü enjeksiyona kadar performanslı çalışabilir​.

Sonuç olarak, numune filtrasyonu analitin doğru miktarda ve sorunsuz biçimde kolona ulaşmasını garantileyerek enjeksiyon verimliliğini ve sonuçların tekrarlanabilirliğini artırır.

1.2 Kolon Koruması ve Ayırma Kalitesi

HPLC kolonları, içlerindeki sıkı paketlenmiş tanecikli dolgu nedeniyle oldukça küçük boşluklara sahiptir. Bu nedenle kolona giren herhangi bir partikül, kolondaki dolgu parçacıkları arasında birikerek akışı engelleyebilir.

Aslında kolonun girişinde bulunan metal frit, belirli büyüklükteki tanecikleri tutarak bir filtre görevi görür; ancak bu durum fritin tıkanmasına ve kolondaki akışın kısıtlanmasına yol açar​.

İlginizi Çekebilir!  Şırınga Ucu Filtreler: Çap ve Gözenek Boyutuna Göre Seçim Rehberi

Kolon giriş fritinde tortu birikmesi, kolonda normalden yüksek basınç düşüşüne ve sonuç olarak daha yüksek sistem basıncına neden olur​. Bu şekilde tıkanan bir kolon, verimli çalışamaz hale gelir ve erken kullanım ömrünü doldurabilir.

Numune ve mobil fazın filtrasyonu, kolona ulaşabilecek partikül miktarını büyük ölçüde azaltarak bu tür tıkanmaların önüne geçer. Temiz çözeltiler ile beslenen bir kolon, orijinal verimliliğini uzun süre korur ve beklenmedik basınç artışları yaşanmaz.

Buna ek olarak, birçok deneyimli kullanıcı kolonun önüne takılan koruyucu ön kolon (guard column) veya in-line filtreler kullanarak da kolonlarını korur. Küçük hacimli (birkaç µL) ve 0.2–0.5 µm gözenekli bir in-line filtrenin, pompa ile enjektör valfi sonrasına yerleştirilmesi, mobil faz veya numuneden gelebilecek kalıntıları kolona ulaşmadan yakalayabilir​.

Düzenli aralıklarla birkaç dolarlık bir filtrenin değiştirilmesi, çok daha pahalı bir analitik kolonu koruyarak uzun vadede maliyet tasarrufu sağlar​.

Sonuç olarak doğru uygulanan filtrasyon ve uygun koruyucu donanım, kolon ömrünü maksimize eder ve kromatografik ayırma kalitesinin tutarlı kalmasını sağlar.

2. Cihaz Sağlığı Açısından Filtrasyonun Önemi

Filtrasyon, yalnızca analiz sonuçlarını iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda HPLC cihazının kritik bileşenlerini koruyarak bakım gereksinimini azaltır.

HPLC sistemleri; pompa, enjektör, valfler ve dedektör gibi hassas parçalardan oluşur ve bu parçalar mikroskobik partiküller nedeniyle zamanından önce arızalanabilir​.

Numune ve mobil faz filtrasyonu gibi basit önlemler, bu parçaların ömrünü uzatarak beklenmedik onarım masraflarını ve cihaz kesinti sürelerini en aza indirir​.

Aşağıda, pompa, enjektör/valfler ve dedektör özelinde filtrasyonun cihaz sağlığına katkıları açıklanmaktadır.

2.1 Pompa

HPLC pompası, yüksek basınç altında sabit akış sağlamak üzere tasarlanmıştır ve iç yapısında çek valfleri, piston ve conta gibi kritik bileşenler içerir. Mobil faz içerisindeki çok ufak partiküller bile, pompanın çek valf mekanizmasındaki bilye-yuva sızdırmazlık yüzeyine zarar verebilir​.

Valf arasına sıkışan bir partikül, valfin tam kapanamamasına yol açarak pompanın akışında düzensizlik veya tamamen akış kaybı oluşturabilir​.

Benzer şekilde, pompa pistonunun yüzeyi ve piston contaları partiküller tarafından aşındırılarak sızıntılara ve debi (akış hızı) hatalarına neden olabilir. Bu tip problemler pratikte pompa basınç değerinde dalgalanmalar, beklenmeyen basınç düşmeleri veya dedektör sinyalinde gürültü olarak kendini gösterir.

Belirtilen nedenlerle, mobil fazın hazırlanması sonrasında filtrasyon kritik önemdedir. İyi bir uygulama olarak, çözeltiler HPLC’ye alınmadan önce yaklaşık 0.45 µm gözenek boyutunda bir filtreden geçirilmelidir.

Nitekim birçok kaynak, HPLC çözücüleri için yaklaşık 0.45 µm por boyutunda filtrasyonu standart olarak önermektedir ve pompa rezervuar hatlarındaki dahili filtrelerin genellikle 0.5 µm altındaki partikülleri tutamadığı belirtilmektedir​.

Bu nedenle, yüksek hassasiyet gerektiren UHPLC sistemlerinde veya mikrobiyolojik kontaminasyon riskine karşı, 0.2 µm (yaklaşık 0.22 µm) filtrelerin kullanımı tercih edilir.

Sonuç olarak, mobil fazı cihaz dışında uygun bir membran filtreden geçirmek, pompa ve sistem sağlığını korumak adına en güvenli yaklaşımlardan biridir.

2.2 Enjeksiyon Sistemi ve Valfler

HPLC enjektör sistemi (manuel veya oto-örnekleyici), çok küçük hacimlerde sıvıyı kolona iletmek üzere tasarlanmıştır.

Enjeksiyon valfleri ve rotor contaları, sık kullanımda zamanla aşınarak kendi parçacıklarını dahi üretebilir​. Bu durum göz önüne alındığında, harici kaynaklı partiküllerin de enjektöre ulaşmasına izin vermek, birleşik bir etkiyle valflerin çok daha hızlı bozulmasına neden olacaktır.

İlginizi Çekebilir!  UV Spektrofotometre - Dalga Boyu Doğruluk Kontrolü

Filtre edilmemiş numunelerde bulunan partiküller, enjektör valfinin rotor yüzeyini çizip sızdırmazlığı bozabilir veya enjektör portlarında birikerek akış yolunu daraltabilir; bu da enjeksiyon sırasında sızıntı, hatalı hacim aktarımı ve artmış sistem basıncı gibi sorunlara yol açabilir​.

Enjektör içinde biriken kalıntılar, zamanla enjeksiyon valfinin değiştirilmesini gerektirebilecek ciddi hasarlara yol açabilir.

Filtrasyon uygulaması, enjeksiyon sisteminin temiz kalmasını sağlayarak bu tür arızaların önüne geçer. Temiz numuneler enjekte edildiğinde enjektör valfi ve bağlantı hatları çok daha uzun süre sorunsuz çalışır.

Örneğin, rutin filtrasyon yapılan bir sistemde, üretici tarafından belirtilen periyot boyunca valf bakım gerektirmeden çalışabilir​. Ayrıca, enjektör valfi sonrasındaki akış hattına yerleştirilecek ufak bir in-line filtre, rotor contalarından kopabilecek polimer parçacıklarını tutarak kolon ve dedektör gibi aşağı akış bileşenlerini korur​.

Bununla birlikte, valf ve enjektör sistemine ilişkin periyodik bakım (örn. conta değişimi, temizlik) ihmal edilmemelidir; filtrasyon bu bakımların sıklığını azaltmaya yardımcı olan tamamlayıcı bir önlemdir.

2.3 Dedektör

HPLC dedektörleri (UV-VIS, DAD, RI, MS vb.), kolondan çıkan eluatı algılayarak sinyale çeviren hassas ünitelerdir. Dedektörün akış hücresi genellikle dar bir kanala ve optik pencerelere sahiptir; bu nedenle buradan geçen akışın temiz olması büyük önem taşır.

Eğer numune veya mobil faz yeterince filtre edilmemişse, dedektör hücresi içinde zamanla partikül birikerek ışık yolunu engelleyebilir ya da hücre yüzeyinde film tabakası oluşturabilir. Bu birikimler, sinyal gürültüsünü artırarak dedeksiyon sınırını yükseltir ve tutarsız pik şekillerine (hatta “hayalet pik” denilen, numunede aslında olmayan sinyallere) sebep olabilir.

Örneğin, mobil faz ya da numunede bulunan mikroskobik bir kirletici, dedektörün taban çizgisinde dalgalanmalara veya sahte piklere yol açabilir​. Bu tip sorunlar analizin yorumlanmasını zorlaştırır ve güvenilirliğini azaltır.

Filtrasyon sayesinde dedektöre ulaşan akışın temizliği sağlanarak, bu problemler en aza indirilebilir. Temiz bir akış hücresi, kararlı bir taban çizgisi (düz bir baseline) ve yüksek bir sinyal-gürültü oranı ile sonuçlanır.

Özellikle ışık saçılımına duyarlı dedektörler (örneğin, ışık saçılım detektörü veya buharlaşma ışık saçılım detektörü) ve kütle spektrometresi gibi sistemler, akıştaki partiküllere karşı daha da hassastır; bu nedenle bu cihazlarla kullanılan HPLC sistemlerinde filtrasyon hayati önem taşır.

Sonuç olarak, doğru filtrasyon uygulamaları dedektörün temiz kalmasını ve uzun süre kalibrasyonunun bozulmamasını sağlar; böylece analiz sinyallerinin doğruluğu korunur ve dedektör kaynaklı bakım ihtiyacı azalır.

3. Filtrasyon Yöntemleri ve Filtre Seçimi

HPLC sistemlerinde filtrasyon genellikle iki aşamada uygulanır: mobil fazın filtrasyonu ve numunenin filtrasyonu. Mobil fazı hazırladıktan sonra, çözeltiyi doğrudan cihaza koymadan önce uygun bir membran filtreden geçirmek yaygın bir uygulamadır.

Özellikle vakum destekli filtrasyon cihazları kullanılarak, hazırlanan sulu tamponlar veya çözücü karışımları 0.45 µm gözenekli membranlardan süzülür​. Bu adım, çözücülerin içindeki toz, cam parçacıkları veya mikrobiyal kontaminantları uzaklaştırarak sistemi korur. Hatta HPLC dereceli olarak satılan çözücüler dahi, kullanımdan önce filtre edildiğinde daha tutarlı bir baseline sağlayabilir.

Hassasiyetin çok yüksek olduğu veya küçük partiküllerin bile sorun yaratabileceği durumlarda (örneğin UHPLC analizlerinde), 0.2 µm por boyutuna sahip membranlar tercih edilir.

Numune filtrasyonu için en pratik yöntem, tek kullanımlık şırınga filtrelerinin kullanılmasıdır. Tipik olarak 4–25 mm çapında plastik gövdeli bu filtreler, 0.2 µm veya 0.45 µm gibi gözenek boyutlarında membran içerir.

İlginizi Çekebilir!  HPLC’de Mobil Fazın Önemi ve Doğru Kullanımı

Numune, steril bir enjektöre çekildikten sonra uca filtre takılarak bir başka vial içerisine süzülür; böylece numunedeki partiküller filtede kalır​.

Filtrasyon sırasında numunenin bir miktarını filtre içinde tutabileceği unutulmamalıdır; bu nedenle analiz için yeterli hacimde numune hazırlanmalı ve ilk geçen birkaç damla atılarak sonrasında ana numune kabına alınmalıdır.

Hem mobil faz hem de numune filtrasyon ürünlerinin aynı üreticiden temin edilmesi, olası ekstrakte olabilir safsızlıkları ve farklı malzeme kaynaklı değişkenlikleri minimize edebilir​.

Filtre seçiminde, filtrenin malzemesi ve kimyasal uyumluluğu da göz önüne alınmalıdır. Kullanılan membranın, hem filtrasyonu yapılan çözelti ile reaksiyona girmeyecek (kimyasal olarak inert) hem de hedef analitlere adsorpsiyon yapmayacak bir yapıda olması gerekir​.

Yanlış bir filtre seçimi, membrandan sızabilecek safsızlıkların kromatogramda ekstra pikler oluşturmasına veya analitin filtre tarafından tutulup gerçek derişiminin azalmasına yol açabilir​. Bu nedenle farklı uygulamalar için çeşitli filtre malzemeleri geliştirilmiştir. Yaygın filtre membran türleri ve özellikleri aşağıda özetlenmiştir:

  • PTFE (Politetrafloroetilen): Hidrofobik yapıda, kimyasal açıdan son derece dayanıklı bir membran türüdür. Genellikle organik çözücülerin ve yüksek asidik/alkalik ortamların filtrasyonunda tercih edilir. Sulu numuneler için doğrudan kullanımı sınırlı olup, membran kullanımdan önce izopropanol gibi bir çözücüyle ıslatılarak hidrofilik hale getirilebilir. Yüksek sıcaklıklara dayanır ve düşük ekstrakte olabilir safsızlık sağlar.
  • Naylon (Poliamid): Doğal olarak hidrofilik bir membran malzemesidir. Ağırlıklı olarak su bazlı çözeltiler ve birçok organik solvent ile uyumlu olduğu için genel amaçlı filtrasyonlarda kullanılır. Düşük maliyetli ve mekanik olarak sağlamdır. Ancak, çok güçlü asit ve bazlarla kullanımı önerilmez ve bazı durumlarda protein gibi makromolekülleri orta derecede tutabilir (adsorbe edebilir).
  • PVDF (Poliviniliden Florür): Geniş bir solvent uyumluluğuna sahip, hem hidrofilik hem de hidrofobik versiyonları bulunan bir membran türüdür. Düşük protein bağlama özelliğine sahip olduğundan, protein içeren biyolojik numunelerde tercih edilir. Kimyasal direnç açısından da güçlüdür ve hem su hem organik ortam filtrasyonunda kullanılabilir.
  • PES (Poliethersülfon): Hidrofilik bir membran olup, özellikle sulu çözeltilerin filtrasyonunda yüksek akış hızları sunar. Protein bağlanma eğilimi düşüktür, bu nedenle biyoteknoloji ve farmasötik uygulamalarda yaygın kullanılır. Orta düzeyde organik solvent dayanımı vardır (çok güçlü organik solventler için PTFE daha uygun olabilir).

Yukarıdaki filtre türlerinin yanı sıra, örneğin selüloz asetat gibi membranlar da mevcuttur; ancak her bir membran tipi için solvent uyumluluğu ve hedef analit ile etkileşim potansiyeli değerlendirilmelidir.

Filtrasyon işleminde doğru malzeme ve por seçimi yapıldığında, numuneye yabancı madde girişi (ekstrakt) en aza iner ve analit kaybı yaşanmadan güvenle filtrasyon sağlanır.

4. Sonuç

HPLC analizlerinde filtrasyon, basit ancak son derece etkili bir önlem olarak karşımıza çıkar. Numune ve mobil fazı uygun şekilde filtre etmek, kolon ve dedektör gibi pahalı bileşenlerin korunmasından pompaların düzenli çalışmasına kadar geniş yelpazede fayda sağlar.

Bu sayede laboratuvarlar, filtre kullanımının sağladığı avantajlarla beklenmedik parça arızaları ve onarım maliyetlerinden kaçınabilir​. Elbette filtrasyon tek başına bir sihirli değnek değildir; cihaz bakım prosedürleri, doğru saklama koşulları ve iyi laboratuvar uygulamaları ile birlikte yürütülmelidir.

Ancak, doğru filtrasyon uygulaması, HPLC sistem performansını ve analiz güvenilirliğini belirgin şekilde artıran vazgeçilmez bir adımdır.

Sonuç olarak, bir HPLC kullanıcısı için “filtre etmeden enjeksiyon yapmamak” en iyi pratiktir ve uzun vadede hem cihaz sağlığını hem de veri kalitesini güvence altına alır.

Paylaşmaya Değer! Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Email Telegram WhatsApp
Önceki YazıLaboratuvarlarda Validasyon Neden Önemlidir?
Sonraki Yazı Preparatif HPLC ile Analitik HPLC Arasındaki Farklar
Oğuzhan Eker
  • Website
  • LinkedIn

Laboratuvar ortamının karmaşık dünyasını basitleştirmeyi hedefleyen bir kimyagerim. ISO 17025 standardı doğrultusunda analitik kimyadan kalite yönetim sistemine kadar bir çok noktada edindiğim deneyimlerimi, bu blogda, hem deneyimli hem de yeni başlayanlara laboratuvar hayatında yardımcı olacak bilgiler şeklinde sunmayı hedefliyorum.

Benzer Yazılar

Preparatif HPLC ile Analitik HPLC Arasındaki Farklar

HPLC’de Mobil Fazın Önemi ve Doğru Kullanımı

Şırınga Ucu Filtreler: Çap ve Gözenek Boyutuna Göre Seçim Rehberi

Yorum Yap
Bir Yorum Yaz İptal Et

EN YENİLER

Preparatif HPLC ile Analitik HPLC Arasındaki Farklar

Nisan 19, 20252 Görüntüleme

HPLC’de Filtrasyonun Önemi: Laboratuvar Pratiklerinde Kritik Adımlar

Nisan 18, 20258 Görüntüleme

Laboratuvarlarda Validasyon Neden Önemlidir?

Nisan 5, 20258 Görüntüleme

HPLC’de Mobil Fazın Önemi ve Doğru Kullanımı

Nisan 4, 20258 Görüntüleme

Şırınga Ucu Filtreler: Çap ve Gözenek Boyutuna Göre Seçim Rehberi

Eylül 16, 202442 Görüntüleme
SOSYALLEŞELİM
  • Twitter
  • YouTube
  • LinkedIn
  • Telegram
  • WhatsApp

E-Bülten Abonelik

Laboratuvar sektörü ile ilgili gelişmelerden, tekniklerden ve yeniliklerden haberdar olmak için e-bültene abone olun.

EN YENİLER

Preparatif HPLC ile Analitik HPLC Arasındaki Farklar

3 Dk Okuma

HPLC’de Filtrasyonun Önemi: Laboratuvar Pratiklerinde Kritik Adımlar

10 Dk Okuma

Laboratuvarlarda Validasyon Neden Önemlidir?

2 Dk Okuma
SEÇTİKLERİMİZ

Laboratuvar Kurulumu: Başlangıç Rehberi ve İpuçları

3 Dk Okuma

ISO 17025 Nedir? Laboratuvarlar İçin Temel Rehber

2 Dk Okuma

Test Gereksinimlerini Belirleyin!

2 Dk Okuma

E-Bülten Abonelik

Laboratuvar sektörü ile ilgili gelişmelerden, tekniklerden ve yeniliklerden haberdar olmak için e-bültene abone olun.

Laboratuvardan © 2025. Bir ROOT markasıdır.
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Feragatname
  • Gizlilik Politikası
  • İletişim

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.